HOŞ GELDİN CANIM ŞEHADET
Tam 10 yıl oldu. 10 yıldır dağlarda, yaylalarda, ovalarda, makinalı tüfeklerin arasında, tankların altında, ölümün yanında yürür dururum. Silahların konuştuğunda, füzelerin atıldığında, bombaların yağdığında, fantomların uçuştuğunda düşmanımın karşısına hep ama hep çıkar dururum. Yalnız bir özlem için, yalnız bir hasret için, yalnız bir sevda için, yalnız Allah uğruna ölmek için, yalnız ve yalnız Şehadet için bekler dururum. O nun tadını, O nun güzelliğini, O nun hoşluğunu hissetmek, tatmak, yaşamak için, O nun getireceği neticeye ulaşmak, kavuşmak, sahip olmak için senelerce yanar dururum...
Rabbimden tek dileğim oydu... Hamzaların, Mus’abların yanına uçmak idi. En önemlisi ise Rasulüme (S.A.V) kavuşmak idi...
Ve işte o beklediğim an.....
Senelerce uğruna göz yaşı döktüğüm, nameler dizelediğim, hasretiyle yanıp tutuştuğum, uğruna kavrulduğum Şehadet beni kendisine kabule gelmiş, Rabbime götürmeye gelmiş....
Hoş geldin canım Şehadet...
Ehlen ve sehlen...
Selam sana ey Şehadet,
Hoş geldin canım Şehadet,
Nerde kaldın bekliyorduk,
Güldür artık yüzümüzü,
Sabrettik seni bekledik,
Hamdolsun geldin Şehadet.
Selam sana ey Şehadet,
Bizim için büyük nimet,
Sevdiklerime selam et,
Şehid’i bekliyor Cennet,
Kevser kokuyor bu şerbet,
Hoş geldin canım şehadet.
Hamza’ya, Osman, Ali’ye
Götür beni ey Şehadet,
Hazret-i Muhammedime,
Götür beni ey Şehadet,
Yetti artık bunca hasret,
Kabul et beni Şehadet...
M.Fatih