İhânet.... Gönül yarasına dikiş atılmaz Bırak ta kanasın yüreğim benim İncinen kalbime çâre bulunmaz Bırak ta ağlasın gözlerim benim Derdime tasama dermân olunmaz, Müptelâ olmuşum, bîkarârım ben Yaşayan ölüye neşter vurulmaz Bırak diri diri gömüleyim...
KESER DÖNER SAP DÖNER Yattılar ve kalktılar İslam'a küfrettiler Kuran'a sataşmayı maharet zannettiler Din adına ne varsa külliyen yok ettiler Hayvandan daha âdi münafık şerefsizler Peygamber ocağında peygamber yok dediler Bu tabur Allahsız dır, böyle...
C e H ennem P artisi!!!... (Bir 6 okta pardon mı ( z )sra( k ) ta benden gelsin) 1. Tam bir asır olacak, halen daha belâsın Tedâvisi olmayan bulaşıcı vebâsın Umutsuz bir vakâsın, fabrikasyon hatâsın Şizofrenik hastasın, menapozik CeHePe 2. İslama saldırmakta...
Aşk-ı Mârifet Aşk’ı almak istedim, satmadılar Aşk’ı satmak istedim, almadılar Dediler ki, evlat bu gönül işi Aşıklara sordum anlamadılar... Elbet vardır anlayan aşk'ı Hak'tan Gezdim caddeleri geçtim pazardan Sordum yoruldum boşa aramaktan Dediler ki,...
Nan KÖR lük...( 2 ) Dalkavuk hokkabaz alkışlanırsa Deve ’ yi havutla yutanlar çoktur İt'liğin puç'luğun sansürü yoksa Pire için yorgan yakanlar çoktur Şahsiyet kişilik erdemlik işi Zelil'de rezil'de haysiyet yoktur Erkek görünüpte aslında dişi Pazarda...
Çileden çıktım, Sözüm "O"nlara.. Su yüzüne çıktılar adı dinsiz köpekler Sanatçı geçinipte Allah'a küfredenler Kininizden geberin kudurun kuduz olun Musallâ'ya gelmeyin fosiptiğe siz leşler Yaptıkları sanat mı kıçlarında kaçakmı Ne zannederki bunlar, kendisini...
KAN ÇEKER Mazlûmdur adı o’nun, zikrinde ’âh’ çeker Zâlimin işi budur, dilinde ’oh’ çeker İkiyüzlü kişiler, kinâye ’vah’ çeker Âyînesi ’laf’ olan, işinde ’of’ çeker Birde bizimkiler var, mitingde ’yuh’ çeker Ekranda zulüm izler, keyifle ’çay’ çeker Akıtır...
Nan KÖR lük... Maymundan türeyen elbette yoktur Maymunlaşan insan illaki çoktur Deve geçermi ki, ince delikten Deveyi hendekten, atlatan çoktur Cevher Pazarı'nda şalgam satana Diyecek iki çift lafımız yoktur Derdi bal olupta güle konana Kokuşan kıskanan,...
EY MÜBAREK RAMAZAN Asırlardır şenleniyor Seninle Müslümanlar ey mübârek Ramazan Bekliyoruz Seni cân-u gönülle Onbir ay’ın ardından cân Ramazan Recep ay’ı aralıyor kapını Şâban ise artırıyor hazını Seninle de, doyum olmaz balını Tadıyoruz ey mübârek Ramazan...
HAKKA SAVRULAN TOKAT SAHİBİNİ BULACAK!! Teselli etme beni, teselliye çalışma Tek tesellim kıyam'dır, gerisine karışma Vurulurken çocuklar Filistin'de Gazze'de Zulme rıza gösterme, zâlimlerle barışma Siper ettim göğsümü sıkılan kurşunlara Mâzlum bana emanet,...
YETER BU AŞK BANA Ne gözlerinde ki ''fer'' okşar yüreğimi Ne ellerinde ki ''ter'' sarar bedenimi Seni sen yapan O sen terkettiyse seni Ömür boyu sil artık yüreğinden beni Yürek yakan nazârın mânâsız kalıyor Bülbül gül'e sitemde, canım yanıyor Ferhat gibi...
AFFETMEZ MEZAR Tepeden baktın hep, sen insanlara Tepenin üstünü göremiyordun Ama şimdi girdin, soğuk mezara Tependen bakanı göremiyorsun Gururun kibirin ne işe yarar Alıpta götürür tümünü mezar Allâmeyi Cihân, olsan ne yazar Rütbeni indirir, acımaz mezar...
ALLAHUEKBER İşkence ölüm zindanlar bizi Durduramazlar zalimler bizi Susturamazlar bu dilimizi Allahuekber – Allahuekber Hanzala Hamzalar Musablar gibi Kızgın çöllerde Bilaller gibi Haykıracağız Bedirde gibi Allahuekber – Allahuekber Allah yolunda öldürülenler...
HEEYY KILÇIKDAROĞLU!!.. Sallıyorsun işkembeden Bu milleti saf mı zannettin Her hal kesilmedin emzikten Kuzum sen bizi ne zannettin Lolipop devri geçti artık Çocukmuyuz Kılçıkdaroğlu Kesmez ne anahtar ne sandık Konfordayız Kılçıkdaroğlu Altıyüzü neyle...
ELVEDA YA ŞEHR-İ RAMAZAN Bir geldin pir geldin şimdi gidiyorsun Seni sevenlerini terkediyorsun Gönülleri Rahmetle dolduruyorsun Elveda elveda yâ Şehr-i Ramazan Doyamadık sana bolca Rahmetine Gündüzüne gecene Teravihine Nasıl geçireceğiz sensiz bir sene...
BU MU DUR AŞK ??.. Sana aşklarını ilan edenler, Gül bahçesinde göremedi Seni Sevdiğime mübtelâyım diyenler Rüyalarında göremedi Seni Sen ki her an bizi düşünüyordun Ümmet'in hali için ağlıyordun Gece gündüz Rab'be yalvarıyordun Çünkü Sen bizleri çok seviyordun...
ZALİM YAR Bir gün aklına düşerde anarsan beni Kendine ihanet edip ararsan beni Göklerde arayıp yerde bulursan beni Başkasıdır O, değildir O seven seni Aynalara bakıpta görürsen beni Çarşı-pazar gezipte sorarsan beni Lâlezârdan lâle diye koparsan beni...
SABRET AYASOFYAM!!! Denizler mürekkep olsa, ağaçlar kalem Anlatılmaz Ayasofyam, tuttuğun mâtem Kahretti hüznün hicrânın, akıttığın dem SANA VURULAN ZİNCİRLER KIRILCAK ELBET YETİŞİYOR, BİLENİYOR, FATİH’LER SABRET!! Ne elem, ey Ayasofyam, ne gâm ne keder...
İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun GÜLE GÜLE GİTTİ FURKAN RABBİNE Şehid olmaktı onun arzusu hep Duasında Şehadet isterdi hep Yalvarırdı Şehadet diye hep Hep ön saflarda savaşırdı Furkan hep hep Şehadet, ya Rab bana nasib et Şehadet şerbetini, ya Rab bana...
GÜLE SEVDAM Güle selam verdim, Sensin diye Almadı selamı mı, benim diye Koklayayım dedim Sensin diye Yüzünü çevirdi benim diye Sordum O Gülüme “neden” diye Halbu ki sevmiştim ölesiye Yalvardım yakardım söyle diye Suçumu bileyim, nedir diye ...................
CAN YANIYOR Şovalyeliğe kalkınma be hey Bizans torunu Karşında Akıncılar var, bilirsin sen sonunu Defol geri git ülkene, al soyunu sopunu Defol topla git Conini, tüfeğini topunu Elbette biliyoruz biz, hem huyunu suyunu Katil! Başka yerde oyna, Robinhud’luk...
EY NEFSİM!! Engin denizlerin Yunusuyum Karanlık gecenin, kör kuşuyum Yûsufun atılan kuyusuyum Kabul et, böyledir benim huyum Çağlayan da ki akan suyum Yüreklerde yanan ‘’od’’ koruyum Cevâbı olmayan bir soruyum Kabul et, böyledir benim huyum O Eshâb-ı...
CANIM VATANIM Her taşının altında Şehidler yatar Vefakâr Annem öksüz kardeşim yatar Buram buram Şehâdet gülleri kokar Canım benim Vatanım canım Türkiyem Nene Hatunlar senin hediyen bize Kara Fatma Ayşeler verdin sen bize Sütcü İmamlar hasmı getirdi dize...
UYANDIR BİZİ ALLAHIM Halsiziz takatımız yok Dalmışız hâb-ı gaflete Sanki teneşire yatırılmışız Uyandır bizi Allahım Diriyken girdik mezara Yaşayan ölüler olduk Tabuta koymuşlar haberimiz yok Nasreyle bize Allahım Kalbimiz sanki sökülmüş Baksana yüreğimiz...
NE MUTLU Kİ BU YOLUN SONU ŞEHADET Ölüm kussa namlular susturamazlar Yürütseler tankları durduramazlar Sıra sıra dizilmiş kurbanlık Koçlar Ne mutlu ki bu yolun sonu Şehâdet Koca Hubel’ler putlar Lat’lar Uzza‘lar Devrilmeyi beklerler tunçtan Menat’lar Dilim...
Gündüzün aydınlığın da
saklandık, görmesinler diye
Gecenin karanlığın da nara attık, bilmesinler diye
Ne gündüz gösterdik, ne de gece yarısı bir varlık
Gece teheccüde kalktık, ne de müslüman desinler
diye
Korkunun adını tedbir koyduk,
Tembelliğin adını sabır koyduk,
Düzelir dedik her şey zamanla,
Sonra kendimizi Mezarda bulduk....
M. Fatih
Tükenmiş yüreğimden ancak bu kadar
Yaralı yüreğimden ancak bu çıkar
Bizim ki şairlik değil, yürek sancısı
Elden bir şey gelmiyor, yazmışım ne yazar??